Amsterdam’da dünyanın en ünlü ressamlarından olan ve şehrin simgesi haline gelmiş Van Gogh’a adanmış bir müze bulunuyor. Van Gogh, yaşamı boyunca sadece bir eserini satabilmiş olmasına karşın günümüzde büyük ilgi ve saygıyla anılmaktadır.
Bu yazımızda Van Gogh Müzesi ve Van Gogh hakkında bütün detayları paylaşacağız ve de Van Gogh Müzesi bileti nasıl alınır, türleri nelerdir gibi soruları cevaplayacağız. Yazımız oldukça uzun olduğundan dilerseniz doğrudan aşağıda yer alan Van Gogh Müzesi Bileti ve giriş ücreti bölümüne inebilirsiniz.
İçindekiler
- 1 Van Gogh’un Yaşamı
- 2 Van Gogh Müzesi Bölümleri
- 3 Van Gogh’un Öne Çıkan Eserleri
- 3.1 Potato Eaters – Patates Yiyenler (1885)
- 3.2 Ayçiçekleri – Sunflowers (1887)
- 3.3 The Starry Night- Yıldızlı Gece (1889)
- 3.4 Yellow House – Sarı Ev (1888)
- 3.5 Wheatfield with Crows- Buğday Tarlası ve Kargalar (1890)
- 3.6 Almond Blossom – Çiçek Açan Badem Ağacı (1890)
- 3.7 Bedroom in Arles – Arles’teki Yatak Odası (1888)
- 3.8 Van Gogh’un Oto Portre Resimleri
- 4 Van Gogh Müzesi’nde Aktiviteler
- 5 Ulaşım
- 6 Van Gogh Müzesi Bileti ve Giriş Ücretleri
- 7 Ziyaret İpuçları ve Müze Saatleri
Vincent Van Gogh, sadece 10 yıl içinde (1880 ile 1890 arası) 900 resim ve 1100 çizim yapmıştır. Müze Meydanı’nda bulunan bu müzede Van Gogh’a ait 200 civarında resmi ve 500 kadar da taslak çizimleri yer alıyor. Van Gogh’un kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplar da (sayısı 800 civarındadır) müzede sergileniyor. Müzede aynı zamanda Van Gogh’dan esinlenerek resim yapan ressamların eserlerine de yer verilmiş. Müzede zaman zaman resim sergilerine de yer verildiğinden bunları gezme imkânınız da bulunuyor. Yazımıza Van Gogh’un yaşam hikayesi ile başlıyoruz.
Van Gogh’un Yaşamı
Van Gogh, 1853 yılında Hollanda’nın Brabant Bölgesinde bir köyde dünyaya geldi. 30 yaşına kadar geçerli bir mesleği olmayan Van Gogh, bu yaştan sonra kardeşinin Theo’nun yardımı ve desteğiyle resim yapmaya başlıyor.
Çağdaş Sanat’ın öncüsü olan ünlü ressam, dönemin ünlü ressamlarından Paul Gauguin ile tanışması hayatının dönüm noktası olmuştur. İkili birlikte bir süre resim yapmaya başlıyorlar. Fakat farklı teknikler kullandıkları için sürekli tartışma yaşıyorlar. 1888’de tartışma sonucunda Gauguin evi terk ediyor. Gauguin’in kendisini bırakacağından korkan Van Gogh, kulak memesinin ucunu keserek Gauguin’e gönderiyor. Bunu gören Gauguin, bir daha sanatçıyla görüşmüyor. Elbette bu olaylar doğruluğu ispatlanmış olaylar değildir. Hatta yakın zamanda Alman bir sanat tarihçisi Van Gogh’un kulağını Gaugin’in kestiğini iddia etti, yine yakın zamanlarda Van Gogh’un kulağını tamamen kestiği iddia edildi. Tek bildiğimiz kulağın kesildiği.
Gaugin ile olan kavgası sonrası yalnız kalan sanatçı, halisünasyonlar görmeye başlayınca, akıl hastanesine yatıyor. 1889 yılında “Yıldızlı Gece” isimli tablo, hastane penceresinde gördüğü gökyüzünün abartılı halidir. İyileşerek hastaneden taburcu edilen sanatçı, bir doktor gözetiminde kalmıştır. 1890 yılının ortalarında intihar etmiş, hastanede kardeşinin kollarında hayatı sona ermiştir. Zeki bir insan olan Vincent, aşırı depresyondan acı çekti. Kararsız zihni, Van Gogh’un muhteşem sanatını yaratmasını sağladı ama aynı zamanda trajik intiharına yol açtı.
Van Gogh’un ölümünden 6 ay sonra da; zaten hastalık nedeniyle bünyesi zayıf olan kardeşi Theo da hayata gözlerini yummuştur. Van Gogh’un eserlerinin bugüne gelmesini sağlayan, hiç para kazanamayan Van Gogh’a maddi/manevi sürekli destek olaran; belki de eşi ile birlikte yeteneğinin tek farkında olan kardeşi Theo’dur. Theo’nun ölümünden sonra da eşi Jo Van Gogh’un eserlerini muhafaza etmiş, Theo ile yazışmalarını derlemiş ve 1925 yılındaki ölümüne dek bunun için çabalamıştır.
Van Gogh Müzesi Bölümleri
1962 yılında ailesi bütün eserlerini Van Gogh Vakfı’na bağışladı. 1973 yılında yeni bir bina yapılana kadar tablolar Stedelijk Müzesi’nde sergilendi. 1973 yılında tasarımını Gerrit Rietveld’in yaptığı Van Gogh Müzesi inşa edilince eserler buraya taşındı.
Müze bir ana bir de ek binadan oluşuyor. Ana bina giriş katını saymazsak 3 katlıdır ve bir de bodrumu bulunuyor. Sanatçının önemli eserleri ilk katta bulunuyor.
Müze çok iyi planlanmış. Kronolojik sıraya göre ilerliyor. Ana kat yani giriş katı (0) Van Gogh’un hayatının bir zaman çizelgesini içeriyor, 1. kat Van Gogh’un bir sanatçı olarak başlangıç yıllarını gösteriyor, meşhur Patates Yiyenler eserini burada görebilirsiniz ayrıca sanatçının meşhur otoportreleri de bu katta yer almaktadır.
2. katta Van Gogh’un kişisel hayatı hakkında bilgiler var ve 3. kat en iyisi. Bu katta Van Gogh’un 37 yaşında intiharına yol açan iltica yıllarını ve alışkın olduğunuz Van Gogh tarzını bulabilirsiniz. Ölmeden önce yaptığı son eseri de bu katta yer alıyor. 3’üncü katı atlamayın.
Ek bina: Burada, sanatçının döneminde yaşamış ressamların, sanatçıdan etkilenerek resim yapmış sanatçıların eserleri sergileniyor. Monet’in Prens Hendrikkade ve Kromme Waal Manzarası eserini, Breton’un Çapalı Genç Köylü Kızı eserini, Jan Sluijters’in Kucaklaşan İki Kadın isimli eserlerini, Saint Remy’nin Zambaklar, Çiçek Açan Badem ve Buğday Tarlası ve Orakçı eserleri ile Gaugin’in “Sefiller” isimli otoportresini inceleyebilirsiniz. Ayrıca dönem dönem resim sergileri de burada yapılıyor.
Van Gogh’un Öne Çıkan Eserleri
Yazımızın giriş bölümünde de değindiğimiz üzere; 200’ü Van Gogh Müzesi’nde olmak üzere sanatçının yaklaşık 900 eseri var. Yazımızın en alt kısmında Seçtiğimiz Videolar bölümünde tüm eserlerin slayt gösterisini içeren 1 saatlik bir video mevcut. Burada belli başlı eserlerden seçtiklerimizin incelemesine yer verdik ve bölüm sonunda sizler için kaynak önerilerinde bulunduk. Başlayalım.
Potato Eaters – Patates Yiyenler (1885)
Bu tuval, Van Gogh’un ilk şaheseri olarak kabul edilir. Van Gogh, Patates Yiyenlerin resmini çok önceden planlamıştı ve bir çok kez taslağını çizdi. Eser, Hollanda’daki köylülerin hayatlarından ilham aldı. Van Gogh bir süre onlarla yaşadı ve tabloyu doğru bir şekilde yapmayı amaçlıyordu.
Eserde masanın etrafında oturan beş figür patates yiyor. Bunlardan üçü kadın ve ikisi erkek. Eser, beş köylünün gündelik hayatını betimlediği için gerçekçi ve doğaldır. Resimdeki figürlerin çoğu, patates tepsisinden fırında patates yiyor. Resmin en sağındaki kadın, bir demlikten masanın üzerindeki fincanlara kahve döküyor. Hepsi ya şapka, fular, kalın ve uzun kıyafetler giyiyor.
Kandil, neredeyse resmin ortasına yerleştirilmiş durumda ve odayı aydınlatıyor. Kandilden gelen ışıkla karanlık bir odadaki figürler resmedilmiştir. Tabloya koyu ve kasvetli renklerin hakim olmasına rağmen, köylülerin yüz ifadeleri parlak bir renkte ve karışık iç duygularını ortaya koyuyor. İfadeleri çok ciddi ve mutlu görünmüyorlar. Van Gogh’un bu eserde köylülerin sıradan, fakir ve zorlu hayatlarını canlandırmaya çalıştığı açıktır. Resmin tamamı aslında tek renktir. Yani kullanılan renkler esas olarak kahverengi ve siyah gibi donuk renklerdir, bu durum resme iç karartıcı ve melankolik bir his vermektedir. Toprak tonları, köylülerin kaba ve güneşten yanmış yüzlerini andırıyor.
Tavan alçak ve köylülere yakın, oda da küçük ve fakir, bu eserde baskı hissi yaratıyor. Bu faktörler ayrıca, resimdeki melankolik atmosfere katkıda bulunuyor.
Eser Van Gogh Müzesi’nde 1’inci katta sergidedir.
Ayçiçekleri – Sunflowers (1887)
Vincent Van Gogh toplamda birbirinden farklı 12 Ayçiçek eseri (7’si Arles’te 5’i Paris’te) yapmıştır. Van Gogh, ilk kez 1886 yazında ayçiçeklerini boyadı. İki yıl sonra, Marsilya’nın Provence bölgesinin hemen kuzeyindeki Arles’e yerleştikten sonra ilgisi yeniden ortaya çıktı. Empresyonist Fransız sanatçısı Paul Gauguin’i, Güney Stüdyosu’na katılmaya davet ettiği davetiyle, kasabanın uzağında olmayan Lamartine’de kiraladığı sarı evin beyaz badanalı içlerini aydınlatmak için ayçiçeği boyamaya başladı.
Eserde ayçiçeklerinin bir kısmı canlı ve neşelidir, aleve benzeyen yaprakları ile süslenmiştir. Diğerleri tohumluk ve sarkmaya başlamış olanlardır. Bu farklı renkler resme ahenk katmakta ve hayatın farklı evrelerini gençlik-olgunluk dönemi-yaşlılık dönemi bir arada yansıtmaktadır. Yakın zamanda Van Gogh’un Sun-Flowers serisinden bir resim 39.5 milyon dolara müzayede satılarak rekor kırdı. Oysa Van Gogh 125 dolara satmayı ummuş ve satamamıştı.
Eser Van Gogh Müzesi’nde sergidedir ancak serinin bir çok eseri dünyanın farklı yerlerinde sergilenmektedir.
The Starry Night- Yıldızlı Gece (1889)
Bu eser şu an Van Gogh Müzesi’nde sergilenmemektedir ancak Van Gogh’un belki de en muhteşem eserlerinden biri olduğundan anlatmak istedik. Yıldızlı Gece, Gogh’un hastanede yatarken kendi odasındaki pencereden Saint-Remy-Provence köyü ve üzerinde bulunan yıldızları yağlı boya ile yaptığı en önemli çalışmalarından biridir. Starry Night eserinde gökyüzü dönen bulutlar, parlayan yıldızlar ve aydınlık bir ay ile doludur. Dönen fırça darbeleri noktadan noktaya bir etki yaratarak yıldızların arasındaki boşluklarla izleyiciyi resmin etrafında yönlendirir. Köy, gökyüzüne nazaran huzurlu ve sakindir. Kilisenin çan kulesi köye egemendir ve şehirdeki birliği sembolize eder ve tecrit duygusunu verir. Bir görüşe göre Van Gogh, eserin önündeki selvi/servi ağacı ile kendini tanımlamıştır. Selvi, Van Gogh’un resimlerinin birçoğunda bulunan bir ağaçtır.
Bu eserde selvi ağacı, resmin en göze çarpan unsurudur ancak aynı zamanda en belirsiz kısmıdır, parlak renkli yıldızlara zıt olarak karanlık bir varlıktır. Bu eserin Van Gogh’un hayatında oldukça kötü bir dönemde boyandığını ve selvi ağacının Gogh’un duygularıyla eşleştirildiğini düşünebiliriz. Fırça darbeleri büyük ölçüde kırılmamış, uzun ve serbest bırakılmıştır; bu, gökyüzü, selvi ağaçları ve kasaba arasında bir köprü oluşturur. Kalın, belirgin fırça darbeleri yıldızların, bulutların ve ayın hareketlerini dramatize etmek için kullanılmıştır. Bazı görüşlere göre bu eserde ümit de vardır. Resim, ressamın, gece boyunca güçlü gökyüzünün sessiz köyün üzerinde oluşturduğu tutkuyu da canlandırmaktadır.
Bu eseri Van Gogh intihar kaynaklı ölümünden 1 yıl önce boyamıştır. Selvi ağacı genellikle mezarlıklarda bulunur, bu esere ilişkin farklı bir yorum da dinseldir. Gökyüzü cenneti ve öbür dünyayı temsil etmekte; karanlık yeryüzü ise bu dünyayı anlatmaktadır. Van Gogh’un resmettiği 11 yıldızla İncil’e atıfta bulunduğu görüşünde olan sanat tarihçileri vardır.
Eser şu anda (MoMa) New York Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilenmektedir.
Yellow House – Sarı Ev (1888)
Eser, Van Gogh’un bir süre Fransa Arles’da kaldığı binayı tasvir etmektedir . Gogh, evde bir stüdyo kurmak ve ressam arkadaşlarını çağırmak istedi. Bina resim yapmak için ideal bir yerdi. Sessiz bir caddede yer alıyordu. Paul Gauguin’in 9 hafta boyunca burada kalmıştır. Vincent Van Gogh’un Gauguin’e tartışmasıyla başlayan kavga Van Gogh’un kendi sol kulak memesini kesmesiyle sonuçlandı. Tek bildiğimiz, bu olaydan sonra Vincent Van Gogh akıl hastanesine yattı ve Paul Gauguin Arles’tan ayrıldı. Bir daha asla karşılaşmadılar.
Eserde iki belirgin baskın renk vardır. Evlerin ve yolların soluk sarılığı ve gökyüzünün koyu mavisi. Üst kısımdaki koyu renk ile zıt olan bu kontrast, esere bakanların resmin merkezindeki eve doğru yönelmesini sağlamaktadır. Parlak güneş ışığı altında gündelik bir sahne resmedilmiştir ancak, daha sonra Van Gogh’un belirgin ve popüler bir stil haline gelen kalın, kısa boya darbelerini görebiliriz.
Van Gogh, bilinen standartları hiç önemsemeyen ve kendi yolunda ilerleyen ilk Hollanda ressamlarından biriydi ve bu da onu kendine özgü bu tarza götürdü. Sarı bina şu anda duruyor mu diye merak edenler olacaktır. Maalesef İkinci Dünya Savaşı’nda yıkılmıştır.
Eser şu anda Van Gogh Müzesi’nde sergidedir.
Wheatfield with Crows- Buğday Tarlası ve Kargalar (1890)
Sanat Tarihçileri her ne kadar kesin bir bulgu olmasa da bu eserin Van Gogh’un ölmeden önce yaptığı “son eser” olduğunu kabul etmektedirler. Hatta ölümünden 1-2 hafta önce yapıldığı iddia edilir.
Biraz da bu nedenle sanatçının intihar ipuçları bu eserde aranmaktadır. O dönemi birlikte inceleyelim. 1890 yılının Temmuz ayı başında Vincent Van Gogh, kardeşi ve eşi Jo ile birlikte kalmak için yalnız başına Paris’e gitti. Kardeşi Theo’nun sağlığı yerinde değildi ve ciddi maddi sorunları vardı, bu durum ailesi ve kardeşi üstündeki yükün bilincinde olan Van Gogh için çok büyük bir endişe kaynağıydı. Ayrıca, yeğeni Vincent hastaydı ve eşi Jo da yorgunluktan acı çekiyordu. Van Gogh hızlı bir şekilde Auvers’a döndü, ardından depresyona girdi. Bu resmin yapım sürecinde / intiharından çok kısa bir süre önce yazdığı bir notta Van Gogh, ruh halini şöyle aktarıyor: “Oraya geri döndüm, işe koyuldum. Fırça neredeyse elimden düştü … “.
Bu resimde tasvir edilen tarlaların günümüzdeki fotoğrafını aşağıya koyuyoruz:
Van Gogh bu resimde güçlü renk kombinasyonları kullanmıştır. Mavi gökyüzü sarı-turuncu buğday ile tezat oluştururken yolun kırmızısı çim yeşil bantlarıyla yoğunlaşmaktadır. Eserde tehditkar tasvir edilen gökyüzünün, kargaların ve çıkmaz yolun yaklaşmakta olan yaşamının sonuna değindiği ve Van Gogh’un fırtınalı gökyüzü altındaki buğday alanları ile “üzüntü ve aşırı yalnızlığı” anlattığı düşünülmektedir. Ama belirttiğimiz gibi sanatçının intihar öncesi son eseri olduğundan belki de bu anlamlar atfedilmektedir. Bilemiyoruz.
Eser Van Gogh Müzesi’nde 3.katta sergidedir, görmeden ayrılmayın.
Almond Blossom – Çiçek Açan Badem Ağacı (1890)
Bu eseri Van Gogh yeğeni Vincent’in doğumu nedeniyle yapmıştır. Eserdeki tomurcuklar yeni bir başlanıgıcı, doğumu ve mutluluğu temsil etmektedir. Van Gogh kardeşi Theo’dan bu eseri yeğenin başucuna asmasını istemiş, Theo’da resmi küçük Vincent’in başucuna asmıştır. Van Gogh’un resimlerinin birçoğu gibi, Çiçek Açan Badem Ağacı da Japon baskılarından etkilendi.
Bedroom in Arles – Arles’teki Yatak Odası (1888)
Van Gogh, Arles’a ilk geldiğinde, bir otelde konaklama yeri buldu, ama hemen o kadar pahalı buldu. Kendisinin ve Gaugin’İn yemek yiyebileceği, uyuyabileceği ve boyayabileceği bir ev kiralaması daha ucuz ve çok daha idealdi. Sonunda Sarı Ev olarak adlandırılan evi buldu. İşte bu eser Sarı Ev’deki Van Gogh’un yatak odasına aittir.
Yapılan araştırmalar, bugün bu eserde gördüğümüz güçlü renklerin yıllar boyunca renk atmasının bir sonucu olduğunu göstermiştir. Örneğin duvarlar ve kapılar, maviden ziyade aslen mordu. Arka duvarın görünüşte tuhaf olan açısı, Van Gogh’un bir yanılgısı değildir. Köşe gerçekten çarpıktır. Perspektif kuralları resim boyunca doğru bir şekilde uygulanmamış gibi görünse de, bu bilinçli bir seçimdir. Vincent bir mektupta bu eser için kardeşi Theo’ya kasıtlı olarak “içini düzleştirdiğini” ve gölgesini bıraktığını ve böylece resminin bir Japon baskısına benzeyeceğini söylemiştir.
Bu resmin 3 versiyonu vardır. Bir versiyonu Van Gogh Müzesi’nde, diğeri Paris’te Orsay Müzesi’nde bir diğeri de Chicago’da Chicago Sanat Enstitüsü’ndedir.
Van Gogh’un Oto Portre Resimleri
Sanatçının, Van Gogh Müzesi içinde kendi portresini resmettiği eserleri bulunuyor. Her ne kadar The Courtauld Gallerisi-Londra’da bulunsa da bunlar içinde en ünlüsü kulağı bandajlı ve gri şapkalı olan portredir. Ayrıca Van Gogh’un kulağı kesik ve ağzında pipolu resmettiği diğer oto-portre de Philip Niarhos adlı kişinin özel koleksiyonuna aittir.
Otoportreler müzede 1’inci katta yer almaktadır.
TAVSİYELER:
- Van Gogh’un bütün eserlerinin listesine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
- Van Gogh Müzesi ziyaretiniz öncesinde Umberto Arte ile Sanat: Sanatçılar-Akımlar-Resimler-Mitoloji eserini okumanızı öneririz.
- Van Gogh Müzesi Google Arts Culture sayfasında tüm eserleri ile yer alıyor. Buradan sanatçının daha fazla eserine ulaşabilirsiniz.
- Aşağıda önerilen videolar bölümüzde Van Gogh’un tüm eserlerinin hızlı bir şekilde yer verildiği bir Youtube videosu var, izlemenizi öneriyoruz.
Van Gogh Müzesi’nde Aktiviteler
Müze idaresi, Perşembe günleri rehber eşliğinde tur düzenliyor. Tur yaklaşık bir saat sürüyor. Açıklamalar İngilizce ve Felemenkçe veriliyor. Ayrıca Van Gogh Müzesi salonu içinde sanatçının hayatı ve eserleriyle ilgili bir video da izleyebiliyorsunuz.
Cuma günleri müze saat 21.00’e kadar açık kalıyor. Bugüne özel müzik programı, rehberli turlar ve atölye aktiviteleri düzenleniyor. Hafta sonları çocuklar için atölye çalışmaları, ücretsiz hazine avı ve çocuk partileri düzenleniyor. Eğer çocuklarınızla ziyaret ediyorsanız bu aktiviteleri de değerlendirebilirsiniz.
Van Gogh Ay Çiçekleri Sergisi
2019’un Temmuz ve Ağustos aylarında, sanatçının Sunflowers (ay çiçekleri) sergisi yapılacak. Pazartesi, Çarşamba ve Perşembe günleri sabah 10 ile öğle 12 arasında Van Gogh müzesi oditoryumda (dinleme salonu) ziyaret edebilirsiniz. Sergi 1 Eylül’de sona eriyor. Ayrıca aynı dönemde Van Gogh’un rüyaları adlı geçici sergi de müzede olacak.
Sanatçının 2002’de müzeden çalınan “Scheveningen’deki Deniz Manzarası” ile “Nuenen’deki Reform Kilisesi” tabloları geri alındı. Restorasyon ve konservasyon işlemleri tamamlanan tabloları 15 Eylül’den itibaren ziyaret edebilirsiniz.
Ulaşım
Amsterdam’ın merkezi yerinde ve Müzeler Meydanında bulunan Van Gogh Müzesi için ulaşım kolaydır. 12 numaralı Museumplein, 5 numaralı Amstelveen Binnenhof veya Van Baerstraat ya da 2 numaralı Nieuw Sloten veya Van Baerlastraat tramvaylarına binerseniz direk müzenin önünde iniyorsunuz. Tramvaylar yarım saatte bir kalktığı için ulaşımda sıkıntı çekmiyorsunuz.
Toplu taşıma araçlarını tercih etmek isterseniz 347 veya 357 – 172 numaralı otobüslere binip; Museumplein durağında inebilirsiniz.
Van Gogh Müzesi Bileti ve Giriş Ücretleri
Aşağıda yer alan ziyaret ipuçları bölümümüzde belirttiğimiz üzere ne zaman giderseniz gidin, Van Gogh Müzesi yoğundur. Ziyaret için ayırdığınız değerli vakti Amsterdam’ın ve Hollanda’nın en çok ziyaret alan müzesinin bilet kuyruğunda beklemek istemiyorsanız biletinizi online olarak önceden almanızı kesinlikle öneriyoruz.
Yoğun turizm sezonunda aynı gün ve izleyen günler için dahi online bilet bulmak zor olduğundan ziyaret planlamanızı son dakikaya bırakmamanızı öneriyoruz. Sizler için en çok tercih edilen Van Gogh Müzesi bilet türlerini aşağıda derledik, biletler müzenin kendi bünyesinde ve internet üzerinde kapasiteye bağlı olarak bölüştürülüyor. Van Gogh Müzesi giriş ücreti 2022 Mart ayı itibariyle 19 Euro civarında olup +2 Euro online rezervasyon ücreti alınabilmektedir.
1-) Van Gogh Müzesi Bileti – Hızlı Giriş (Tıklayınız-Getyourguide) ya da (Tıklayınız-Tiqets) : En çok tercih edilen bilet türü bu. Ancak Türk turistler arasında aşağıda yer verdiğimiz I Amsterdam kart daha popüler. Bilet hakkında iki sitede sırasıyla 7.100 ve 17.200’den fazla olumlu yorum var. Dünya çapında en çok tercih edilen iki bilet sitesi olan Tiqets ve Getyourguide’ı referans olarak öneriyoruz. Tarih ve zaman aralığınızı kontrol ederek biletlerinizi bu sitelerden güvenle alabilirsiniz.
Bu bilet size bilet kuyruğunda hiç beklemeden doğrudan güvenlik kontrolünden geçerek müzeye girmenizi sağlıyor. Ek seçenek olarak sesli rehber ve kitapçığı da bu web sayfaları üzerinden alabiliyorsunuz ancak sesli rehber seçeneği için maalesef Türkçe dil seçeneği yok. Van Gogh Müzesi Biletinizi aldıktan sonra size sms ve mail geliyor. Barkodu okutup geçebilirsiniz, yani kağıt bilet aranmıyor. Bu nedenle sms ve mailinizi girerken yanlış girmeyiniz. Online biletinizle birlikte doğrudan girişe gidin.
Bu arada Türkçe sesli rehberi hazırlama aşamasındayız, bittiği zaman ücretsiz olarak web sayfamızdan sunacağız.
2-) I Amsterdam Kart ile Girin (Tıklayınız): Türkler arasında en popüler seçeneklerden birisi bu. Kartın 24 saat – 96 saat geçerliliği var. Bu kartı Müze Biletleri olarak çok detaylı bir şekilde inceledik I Amsterdam Card yazımızdan ulaşabilirsiniz. Bu pass-kart ile Amsterdam’da yer alan 44 müzeye ücretsiz girebiliyorsunuz. Ayrıca toplu taşımadan ücretsiz faydalanma, ücretsiz kanal gezileri, seçili restoranlarda indirim gibi haklarınız oluyor. Bu kart Rijksmuseum’da ve Van Gogh Müzesi’nde geçiyor. Ziyaret planınıza göre tercih size kalmış Kartı yazdırabilirsiniz dilerseniz mobil olarak da kullanabiliyorsunuz. Yazımız tarihi itibariyle hakkında 2.500 olumlu yorum var.
3-) Van Gogh Müzesi Bileti & Amsterdam Kanal Gezisi Kombo Bilet (Tıklayınız-Tiqets) ya da (Tıklayınız-Getyourguide): Bu kombo bilet seçeneği hakkında 2.000’den fazla olumlu görüş var. Rijks Museum’a girmeyecekseniz, ama kanal turu yapacaksanız ve Van Gogh Müzesi’ni ziyaret edecekseniz bu kombo bilet mantıklı bir seçenek. Kart fiyatı Mart 2022 itibariyle 65 Euro’dur
4-) Van Gogh Müzesi Rehberli Tur (Tıklayınız): İngilizce olarak düzenlenen ve 2.5 saat süren bu rehberli turda Van Gogh Müzesi’nin en bilinen eserlerinden – az bilinen eserlere geniş bir yelpazede profesyonel rehber eşliğinde geziyorsunuz. İngilizceniz iyi düzeydeyse bütçeniz çerçevesinde tercih edilebilir bir seçenek.
5-) Van Gogh Müzesi & Rijks Müzesi Rehberli Turu (Tıklayınız): Yılın bazı dönemleri aktif olan bazı dönemleri olmayan bu “kombo” tur paketi ile Amsterdam’ın en çok ziyaret edilen iki müzesini rehber eşliğinde 8 saat boyunca geziyorsunuz. Turun dili İngilizce ve İspanyolca. Küçük grup ile birlikte geziyorsunuz, yani onlarca turistten oluşan bir kalabalık ile değil. Tur kapsamında hafif bir öğle yemeği de sunuluyor. Ayrıca tur kapsamında Amsterdam Kanal Gezisi de yapılıyor.
Ziyaret İpuçları ve Müze Saatleri
Ne zaman giderseniz gidin, Van Gogh Müzesi yoğundur. Ancak, daha keyifle gezebilmeniz adına Van Gogh Müzesi’ni sabah 09:00-11:00 aralığında veya öğleden sonra 15:00’den sonra ziyaret etmek en yoğun zamanlardan kaçınmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, mümkünse hafta sonları ziyaret etmekten de kaçının. Haftasonları çok yoğun oluyor. Neticede Hollanda’nın en çok turist çeken müzesi.
Müze ziyaretinizde rahat ayakkabılar giymenizi öneriyoruz. Müzede fotoğraf çekilmesine izin verilen ve verilmeyen bölümler vardır. Güvenlik ile uğraşmak istemiyorsanız bu hususa dikkat edin. Sırt çantası ve valizler müzeye alınmıyor. Arabada/otelde veya istasyonlarda rehin kabinlerinde bırakabilirsiniz. Yakın zamana kadar giriş katında vestiyer var eşyalarınızı alarak size numara veriyorlardı, ancak son zamanlarda bu uygulama da kaldırıldı. Yani kilitli dolap/vestiyer yok. Bebek arabasında sıkıntı olmadığını belirtmeliyiz, yapının engelli asansörü de var.
Van Gogh’un eserlerini içinize sindirerek, telaşlanmadan gezmesi 2 saat kadar sürüyor. Müze içerisinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir kafe var ayrıca alt katında hediyelik eşya alabileceğiniz bir mağaza var. Genellikle müze mağazalarını önermeyiz ancak buranın müze mağazası pahalı da olsa güzel fırsatınız olursa uğrayın.
Giriş saatleri dönemsel olarak farklılık gösteren Van Gogh Müzesi yılın 365 günü ziyarete açıktır. Müze Biletleri ekibi olarak saatleri takip edip güncelliyoruz ancak yine de paylaşalım:
- 21 Haziran–01 Eylül 2019 ile 23-31 Aralık tarihleri arasında hafta içi ziyaret saatleri 09.00-19.00 arasıdır. Cuma günleri ve Cumartesi günleri sabah 09.00’dan akşam 21.00’e kadar açıktır.
- 02 Eylül–27 Ekim 2019 tarihleri arasında ziyaret saatleri 09.00 ile 18.00 arasıdır. Sadece Cuma günü akşam 21.00’de ziyaret sona eriyor.
- 28 Ekim-22 Aralık 2019′ tarihleri arasında ziyaret saatleri 09:00-17:00 arasıdır. Sadece Cuma günleri akşam 21:00’a kadar açıktır.
- 25 Aralık, Noel Günü, 31 Aralık ve Yılbaşı Gecesinde, 09.00-17:00 arası; 1 Ocak’ta 11:00-19:00 arası açıktır.
Bu yazımızda Van Gogh Müzesi ile ilgili her şeye değinerek Van Gogh hakkında bilgi vermeye çalıştık. Ayrıca Van Gogh Müzesi Bileti, Van Gogh Müzesi Giriş Ücreti 2023 ve fiyatı, online bilet türleri hakkında sizleri bilgilendirdik. Değerli fotoğraflarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz. Teşekkürler.